Bünyan Ulu Camii



















































Fotoğraflar:Hazal AKBAŞ,BegümayAKBAŞ,Burhanettin AKBAŞ

BÜNYAN ULU CAMİİ Bünyan Ulu Camii hakkında değerli çalışmalar ortaya koyan kişi Mehmet Çayırdağ olmuştur. Onun 1984 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinin yayını olan Tarih dergisinde (S.XXXIV, s.508) yayınlanan “Bünyan Ulu Camii Kitabesi” adıyla yayınlanan makalesi ile başlayan ve daha sonra Vakıflar Dergisinin XXVII. sayısında “Kayseri’de XIV. Ve XV. Yüzyıllarda İki Emir Ailesi Emir Zahireddin Mahmud ve Emir şeyh Çelebi” adlı makalesiyle devam eden araştırmaları Bünyan Ulu Camii hakkında yapılan en mühim çalışmalar olmuştur. Bu son makale ise, yazarın 2001 yılında kayseri Büyükşehir Belediyesi yayınları arasında çıkan Kayseri Tarihi Araştırmaları kitabında da yer almıştır. Mehmet Çayırdağ’ın makalelerinden derlediğimiz bilgilere göre: Bünyan Ulu Camii, H.734 (M.1333) yılında İlhanlı valilerinden Tac-ı Kızıl oğlu Emir Zahireddin Mahmud tarafından yaptırılmıştır. Camiin kapısı üzerinde, portal nişinin iki yanında devam eden iki satırlık Selçuklu sülüsü ile yazılmış kitabesinin geniş tutulmuş üst satırında Kur’an IX-18. ayeti, daha dar tutulmuş alt satırında mescidi yaptıranların ahiretteki mükafatı ile ilgili hadis ve “Bu mübarek mescidin imarını emirlerin emiri, âdil, müeyyed, muzaffer, fasıkları kahreden, isyankarları katleden Zahireddin Mahmud bin Tac-ı Kızıl –Allah onun akıbetini iyi eylesin- emretti. (Yedi yüz) otuz dört senesi aylarının ilki olan Muharrem ayının başında (1333- Eylül) yazıldı. Kitabenin sağ ucunda alt alta üç satır haline ﻋﻤﻞ ﻛﺎﻟﻴﺎﻥ ﻗﺮﺍ ﺍﺑﻮﻟﻰ(Kara Bolı harekeli şekli ile Bula Oğlu Kaluyan yaptı) ifadesi yer almaktadır. Bu camii Bünyan’da Camiikebir, Ulu Camii ve bir ara da sonradan tamir ettiren şahsın adıyla Salih Bey Camii olarak adlandırılmıştır. Kıble duvarına dik üç neften ibaret olup ikişerli iki sıra ayağın taşıdığı kemerlere basan ahşap mertekli tavanla örtülü cami, portalindeki geometrik örgü ve stilize hayvan başı motifleri ile dikkat çekmektedir. Yine geometrik motifli ve üzeri dilimli nişli mihrabı ve sonradan değiştirilmiş minberi bulunmaktadır. Camii son zamanlarda vakıflarca onarılmış olup tekrar onarıma ihtiyacı bulunmaktadır. Emir Zahireddin Mahmud, Moğolların Anadolu Valilerinden biri olup İlhanlı Sultanı Ebu Said Bahadır Han tarafından H.729 (M.1329) yılında bu göreve getirilmiştir. Zahireddin Mahmud, Uygur soyundan gelen bir Türk olup babası da Anadolu Valiliği yapmış olan Esen Kutluğ’dur. Emir Mahmud, Ebu Said ile Emir Çoban arasındaki Zencan Çayı Muharebesinde Ebu Said’in yanında yer alan emirlerdendi.(1319) Ebu Said, bu muharebeyi kazandıktan sonra “bahadır” unvanı almış ve 1329’da da Esen Kutluğ oğlu Emir Zahireddin Mahmud’u Anadolu’ya vali olarak atamıştı. Ebu Said, 1335 yılında İran’da vefat edince İlhanlı tahtına Arpa Han geçti. Arpa Han’ın yanında bulunan Emir Mahmud, 1336 yılında Arpa Han’ın Ali Padişah’a yenilmesi üzerine Azerbaycan’a çekildi. 1336 yılında Anadolu Valisi olan Celayir Şah Hasan, İlhanlı ailesinden Muhammed’i Han ilan edip Ali Padişah’ı öldürttü. 1339 yılında Azerbaycan’da Mugan Kışlağında bulunan Emir Mahmud ve Musa Han, Muhammed’in yanında yer almış olmalarına rağmen yine de öldürüldüler. Emir Mahmud öldüğünde İran’ın Hemedan şehri onun dirliği idi. Emir Mahmud, Mevlevi kaynaklarında halkı idare etmekte ve halka bakmakta eşine az rastlanır bir insan olarak tarif edilmektedir. Emir Zahireddin’in oğlu Taşkın (Taşhun) Paşa da Konya’nın Kemertaş köyünü satın almıştır. (1350) Satış senedinde “Melik Sencer’in oğlu Tacdar diye meşhur Emir Şemseddin Ahmed’in oğlu Emir Zahireddin Mahmud’un oğlu Taşhun Paşa…” diye adı zikredilmektedir. Zahireddin’in babasının adı üç şekilde ifade ediliyordu: Esen Kutluğ, Tac-ı Kızıl ve Tacdar Şemseddin Ahmed. Tacdar ya da Tac-ı Kızıl adının İlhanlı sarayında hükümdar tacının muhafazası ile bir görevi hatırlattığı da düşünülebilir. Esen Kutluğ’un daha önce Anadolu Valiliği sırasında Kayseri’de bulunduğu ve Kayseri’deki Tac-ı Kızıl Mahallesine adını verdiği anlaşılıyor. Bu mahallede 1520 tarihli Karaman ve Rum Vilayetlerine ait İcmal defterinin 220. sayfasında Tac-ı Kızıl isimli bir mescit bulunuyordu. Muhtemeldir ki bu eseri, Zahireddin’in babasıEesen Kutluğ yaptırmıştır. Olcayto Tarihi’nde yedinci emir olarak gösterilen Esen Kutluğ için “düşünceli, akıllı, savaşçı, bilgili, kıyafet, dirayet ve üstün ahlak sahibi, çevgan müsabakasında kendinden yüksek ve akranı ümerayı geçen…” şeklinde ifadeler yer almaktadır. Uygur han sülalesinden geldiği bildirilen Esen Kutluğ, Sultan Olcayto Sünniliği bırakıp Şiiliğe geçtiği halde Sünni itikadında kaldığı görülmüştür. Esen Kutluğ’un Kür Buga isimli bir kardeşi daha vardı ve o da Anadolu emirleri arasında idi. O da Zencan Çayı Muharebesinden sonra Emir Demirtaş tarafından öldürüldü. Emir Zahireddin’in dedesi, Esen Kutluğ’un babası ise Tarih-i Olcaytu’da geçen Senba olarak, Selçuklu kaynaklarında ise Melik Sencer olarak geçmektedir. Ailenin şeceresi şöyledir:
Atlan Han
Tosbuğa
Kencik
Sungur
Kılıç
Tuğrul Bey
Tarım
Senba (Sencer)
↓ ↓
Esen Kutluğ
Kür Buga
Emir Zahireddin → Ay Melik
Taşkın Paşa
Taceddin Mesud Muhammed Süleyman İbrahim Zahireddin Mahmud’un isminin geçtiği bir başka belge ise Kayseri’de Tekgöz Kaplıcasının 931 (1525) yılında Saide Hatun tarafından vakfedildiğine dair Arapça vakfiyedir. Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivinde 2105 numaralı defterin 456. sayfasında ve 76. sırasında kayıtlı vakfiyede “Kudret Hamamı” denilen kaplıcanın çevresinde bulunan ve sınırları tarif edilen Kalkancık isimli köy ün arazisinin gelirinin “Emir-i Muazzam Zahireddin Mahmud’un oğlu Emir-i mükerrem ve muhterem Taceddin Mesud’un torunlarından küçük (tıfıl) İbrahim Bey’e ve evladına vakfedilmiş olduğu kayıtlıdır. Bu aile Kayseri’de bugün de devam etmekte olup vakıftan hisse almaktadır. Zahireddin Mahmud’un oğlu Taşkın Paşa’nın Ürgüp’ün Damsa (şimdiki adı Taşkın Paşa) köyüne yaptırmış olduğu camii, türbe ve medreseden oluşan külliyesi bulunmaktadır ve Taşkın Paşa’nın Eretna döneminde 14. yüzyılın ortalarında Eretnalı bir emir olduğu anlaşılmaktadır.



Yorumlar